sıkıntılı

sıkıntılı
برم
سئم
سئوم
ضجر
متذمر
متضجر
ملول

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • sıkıntılı — sf. 1) Sıkıntısı olan Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm. R. N. Güntekin 2) Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bunlu — sıkıntılı …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • geniş bir nefes almak — sıkıntılı bir durumdan kurtulmak, ferahlığa kavuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mihnet çekmek — sıkıntılı bir duruma katlanmak, sıkıntı çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırat köprüsünden geçmek — sıkıntılı, eziyetli durumlardan zarar görmeden kurtulmak Biz bu sevgiyi oluştururken, gerçekte bilinçli ya da bilinçsiz ne sırat köprülerinden geçtik. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çile çıkarmak (veya doldurmak) — sıkıntılı bir işin veya bir durumun sona ermesini beklemek Yirmi beş senedir Beykoz daki o tekke gibi evde çile dolduruyorum. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nezaket kesbetmek — sıkıntılı, nazik, kritik bir durum almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tünelin sonunda ışık görünmek — sıkıntılı durumdan kurtulmak için çare belirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünya varmış — sıkıntılı bir durumdan kurtulan kimsenin söylediği söz İçerisi zindan gibiydi, oh burada dünya varmış! …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir bu eksikti — sıkıntılı bir durum varken bir yenisinin çıkması üzerine söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başı derde girmek — sıkıntılı bir duruma düşmek İlişkilerdeki rol dağılımını sürekli karıştırdığımdan, benim de temizlikçilerle başım hep derde girmiştir. T. Uyar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”